Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Bursa’yı tanımlarken “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” demiştir. Uludağ’ın eteklerinde kurulan Bursa’nın hem soğuk hem de sıcak su kaynakları bakımından zengin oluşu, tarihin her döneminde bu suların kullanılmasını sağlayacak hamamların inşa edilmesini sağlamıştır. Bursa’nın İlçeleri dışında şehir merkezinde mevcut 41 hamam ve yazılı kaynaklarda adı geçen 14 hamam ile toplam 55 hamamı olduğu bilinmektedir.
Hamamlar, mimari yapısı ve işlevselliği dışında geleneksel yaşamın bir parçası sosyal yaşam alanları olarak geçmişten günümüze kadar varlıklarını sürdürmüştür. Hayatın geçiş dönemleri olarak adlandırılan önemli günlerde ve bayramlarda düğünlerde Gelin Hamamları, Sünnet Hamamı, doğumdan sonra yapılan Lohusa Hamamı, Adak hamamı geleneği devam etmektedir. Hamamda kullanılan eşyalardan Peştemal, hamam tası, sabun, kese, havlu, takunya yada terlik, geçmişten günümüze şekil değiştirse de hamamda kullanılan etnoğrafik malzeme olarak hamam kültürü içindeki yerini almıştır. Halk edebiyatı açısından bakıldığında hamamlar ile ilgili anlatılan hikayeler, efsaneler hamamların kullandıkları şifalı sıcak suyun kaynağı, suyun iyileştirici özellikleri ile ilgili anlatılanlar, hamam kültürünü tamamlayan geleneksel kültür unsurlarıdır.